SELÜLİT
Genellikle estetik bir sorun gibi algılanan selülit bilinenin aksine, oluştuğu bölgede kan dolaşımını engellediği için varis, damar tıkanıklığı, kronik ağrılar, kan dolaşımı bozukluğuna bağlı cilt hastalıklarına yol açan, kas ve kemik dokusunun kanlanmasına neden olan bir hastalık çeşidi.
Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik, selülitin deri altı dokuda biriken yağ olduğunu, bu yağ dokusuna bağlı olarak da bölgede sıvı biriktiğini, biriken sıvılar o bölgede dolaşımı yavaşlattığı için daha fazla yağ birikmesine yol açtığını ve kısır döngüye girdiğini söyledi.
Dik, selülitin, ''hidro'' (su), ''lipo'' (yağ), ''distrofi'' (görüntü bozukluğu) kelimelerinin birleşiminden oluşan tıptaki adının ''hidrolipodistrofi'' olduğunu belirtti. Gözle görülen selülit dokusunun, sırf yağ nedeniyle girintili-çıkıntılı bir görünüm ortaya çıkarmadığını anlatan Dik, dokudaki yağ hücrelerinin suyu çekip tamamen suyla şişip dolaşımı bozması nedeniyle selülitin oluştuğunu ifade etti.
Yağ hücreleri genişleyip, hücre içinde ve etrafındaki lenf ve kan dolaşımını engelleyerek, özellikle kalça, bacak ve karın bölgelerinde derinin portakal kabuğuna benzer pütürlü bir görünüm kazanmasına sebep oluyor. Kadınlar erkeklere göre daha ince bir cilt yapısına sahiptir ve bağ dokudan oluşan cilt yapıları kadınlarda daha aralıklıdır. Cildin altında yer alan yağ dokular kendilerini yumru yumru gösterir. Genetikle alakalıdır. Zayıf yada kilolu fark etmez her kadında görülebilir.
SELÜLİT 4 EVREDEN OLUŞUYOR
Selülitin 4 evresi bulunduğunu belirten Dik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Görünüm düzgün ve girinti-çıkıntı yoksa, tamamen pürüzsüzse, bu selülitsiz bir cilttir ve evre sıfır olarak tanımlanır. Elinizin arasında sıktığınız dokuda düzensizlik var, ayaktayken yoksa bu 1. evre selülit tipidir. Ayakta iken dokuyu sıkmadan bile selüliti görebiliyorsak bu 2. evre selülit tipidir. Bu evrede yatarken selülit görünmez. Hem ayakta hem de yatarken baktığımız zaman dokuda düzensizlik gözle görülüyorsa, bu 3. evre selülit tipidir.''